Haberler

30 Aralık 2019

TİKA Avrasya Etüdleri'nin 56. Sayısı Yayımlandı

1994 yılında yayın hayatına başlayan Avrasya Etüdleri dergisi, çeyrek asırdır düzenli olarak TİKA'nın sahadaki deneyimleri ile akademik camianın bilgi birikimini bir araya getiriyor.

TİKA Avrasya Etütlerinin 56.sayısı yayımlandı. Bu sayı, Erkam Temir, Aslı Yiğit Gülseven, N. Aslı Şirin Öner, Göktuğ Kıprızlı, Suat Beylur, Hülya Zeybek, Hasan Emir Aktaş, Nurgül Bekar, Fatih Bayram, Güneş Aykut Ergüler ile Ramazan Okutan’ın katkılarıyla hazırlandı. Son sayıda toplam 9 makale, TİKA uzmanlık tez tanıtımı ve kitap tanıtımı yer alıyor.

Dergide Rusya ile ilgili iki makaleye yer veriliyor. Son dönemde Türkiye’nin Rusya ile geliştirdiği yakın ilişkiler Rusya’nın ülkemizde tanıtılmasını önemli hale getirmektedir. Erkam Temir “Milliyetçi Propagandanın Rus Kamu Politikalarına Yansımaları: Vatanseverlik Eğitimi Programı Örneği” isimli makalesinde Rusya’da millet, milliyetçilik ve vatanseverlik gibi kavramların geçmişten günümüze güncelliğini koruduğunu ve kamu politikalarında yerini bulduğunu anlatıyor. Aslı Yiğit Gülseven ise “Geçmişten Günümüze Russkiy Mir (Rus Dünyası): Bir Kimlik Projesinden Uluslararası Politikaya” isimli makalesinde Soğuk Savaş sonrası dönemde Russkiy Mir (Rus Dünyası) kavramının Rus dış politika söylem ve uygulamalarındaki rolü ve önemini inceliyor. Kavramın son yıllarda Rusya’nın yakın çevresine dönük dış politikasının önemli bir unsuru haline geldiğini belirtiliyor.

Dergide yer alan Ahıska sürgünü konusundaki iki makale anlatılara yer vermesi açısından dikkat çekiyor. Bu makaleler N. Aslı Şirin Öner’in “Stalin’in Milliyetler Politikasının Bedeli Olarak Ahıska Sürgünü ve Ahıskalıların Sürgündeki Yaşamları” ve Göktuğ Kıprızlı’nın “Sovyet Politikalarının Mağdurları: Ahıska Türkleri Örnek Olayı (1944-1968)” ismini taşıyor. Öner, anlatılara dayanarak Ahıskalıların 1956’ya dek sürgüne gönderildikleri bölgelerde kamp hayatı yaşamak zorunda bırakıldıklarını ve asimilasyona maruz kaldıklarını, ancak bu süreçte asimile olmak bir yana Türk kimliklerini daha da pekiştirdiklerini belirtiyor. Kıprızlı ise örnek olay incelemesi olan çalışmasında Ahıska Türklerinin sürgün süreci ve sonrasında yaşamış oldukları travmatik deneyimler ile Ahıska Türklerinin kolektif grup kimliği oluşumu arasında bağlantı kurmakta ve kimlik inşasının devam eden bir süreç olduğunu belirtmektedir.

Suat Beylur’un “Kazakistan’da Din-Devlet İlişkilerini Etkileyen Faktörler” isimli  makalesinde bağımsızlık sonrası dönemde Kazakistan’da dil, eğitim ve din politikaları ile yeniden tarih yazımının kimlik inşa sürecinde belirleyici olduğu tespitine yer veriliyor. Kazakistan’daki din-devlet ilişkilerinin; tarihi miras, eğitim politikaları, sosyal yapıdaki etnik ve dini çeşitlilik gibi iç faktörler ile Rusya ve Çin etkisi, yurt dışı kökenli tebliğ ve misyonerlik faaliyetleri, Batı’nın ve uluslararası örgütlerin etkisi ve diasporanın vatana dönüşü (Oralman) gibi dış faktörlerden etkilendiği yine bu makalede değinilen konular arasında.

Hülya Zeybek “Uluslararası Ticarette Yeni Avrasya Ulaşım Yolları Arayışı: Demiryolu Yük Taşımacılığına Etkileri” isimli makalesinde oldukça güncel bir konuyu ele alıyor. Zeybek, Avrupa ile Asya arasında giderek artan ticaretin denizyoluna alternatif yeni ulaşım yolları arayışını hızlandırdığını belirtiyor. Çalışmanın amacı küreselleşen üretim ve değişen dağıtım sistemlerinin ortaya çıkardığı yeni lojistik anlayışını ve ulaşım yolları arayışını yük taşımacılığı açısından değerlendirmek ve Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada demiryolu yük taşımasına etkisini ve demiryolunun gelişmesine yönelik paydaşların algı ve beklentilerini incelemek olarak ifade ediliyor.

Hasan Emir Aktaş “Askeri Darbelerin Sebepleri, Dinamikleri ve İdeolojik Temelleri – Irak Örneği” isimli makalesinde modern dönemdeki darbelerin sebepleri, dinamikleri ve ideolojik temellerini ele almakta, daha sonra bu genel sebep ve şartlar çerçevesinde 1968’e kadar askeri darbelerin en çok yaşandığı ülkelerden biri olan Irak’taki darbeleri değerlendiriyor. Aktaş’a göre çoklu darbe geçmişi, sömürge geçmişi, çok unsurlu ve karmaşık sosyal yapısı ve yeni şekillenen devlet düzeni Irak’ı bu hususta incelenmeye değer bir örnek haline getiriyor.

Nurgül Bekar “Güvenlik Kavramının Değişimi ve Türkiye’nin Barışı Koruma Faaliyetlerine Katkısı” isimli makalesinde Türkiye’nin barışı korumaya yönelik girişimlerde yer almasının hem bölge güvenliği hem de kendi güvenliği için önemli olduğunu belirtiyor. Çalışmada Türkiye’nin uluslararası düzeyde barışı koruma çalışmalarına verdiği katkı realizm ve karşılıklı bağımlılık teorileri eşliğinde inceleniyor. Buna göre bu katkı kimi zaman sert güç araçlarıyla kimi zaman ise yumuşak güç araçlarıyla yapılıyor.

Fatih Bayram ise “Feridun Ahmed Bey’in Nüshet-İ Esrâr’ında Budin Beylerbeyi Sokollu Mustafa Paşa” isimli makalesinde Budin beylerbeyleri arasında en uzun süre görev yapması ve inşâ faaliyeti açısından Sokollu Mustafa Paşa’nın önemli bir yer tuttuğunu belirtiyor. Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa (1564-1579)’nın amcasının oğlu olan Mustafa Paşa, 1566 ile 1578 yılları arasında Budin beylerbeyliği görevinde bulunmuş önemli bir isim.

http://www.avrasyaetudleri.com/sayi/avrasya-etudleri-56-2019-2_e860fe

Sonraki Haber

Afganistan Dışişleri Bakanlığı Altyapısı TİKA Tarafından Yenilendi

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Afganistan Dışişleri Bakanlığının altyapısı yenilendi.  Afganistan Dışişleri Bakanlığı mutfağının yenilenmesi kapsamından düzenlenen törene Afganistan Dışişleri Bakanlığı idari işlerden sorumlu Bakan Yardımcısı Naheed Esar, T.C. Kabil Büyükelçisi Oğuzhan...