“Macaristan’da Türkoloji, Türkiye’de Hungaroloji Çalışmaları” Sempozyumu Başarıyla Tamamlandı

Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin 100. yılı olması dolayısıyla “Türk-Macar Kültür Yılı” olarak ilan edilen 2024 yılında TİKA tarafından gerçekleştirilecek etkinliklerden ilki Budapeşte’de düzenlendi.

Eötvös Lorand Üniversitesi (ELTE) bünyesinde gerçekleştirilen “Macaristan’da Türkoloji, Türkiye’de Hungaroloji Çalışmaları” adlı sempozyuma, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, T.C. Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu, ELTE Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. David Bartus ve davetliler katıldı.

Sempozyum, “TİKA’nın Türk-Macar Ortak Kültürüne Katkıları” isimli fotoğraf sergisinin açılışı ile başladı. TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik tarafından açılışı yapılan sergide, başta Gül Baba Türbesi’nin restorasyonu olmak üzere Zigetvar Türk-Macar Dostluk Parkı’nın onarımı ve çevre düzenlemesi, ELTE ve Szeged Üniversiteleri bünyesindeki Türkoloji bölümlerinin tadilatı ve donanımı, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi kazı çalışmaları gibi iki ülke kültürel ilişkilerine katkı sağlayan projelerin resimleri sergilendi.

Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Çevik, dünyanın pek çok bölgesinde yardım çalışmaları ve iş birliği programları yürütmekte olan TİKA’nın bugün 61 ülkede 63 Program Koordinasyon Ofisi ile 170’ten fazla ülkede faaliyet gösterdiğini, 2014 yılında açılan TİKA Budapeşte Program Koordinasyon Ofisi’nin bugüne kadar toplam 115 proje ve faaliyete imza attığını ifade etti. Türkiye ve Macaristan’da dil, tarih ve ortak kültürel değerlerimiz üzerinde birbirinden kıymetli çalışmalar yürüten çok değerli dil ve halkbilimcisi akademisyenleri bir araya getirmekten memnuniyet duyduğunu belirtti.

T.C. Budapeşte Büyükelçisi Ekşioğlu ise bugünkü oturumlarda ele alınan konuların aynı zamanda yüzlerce yıl öncesine dayanan kültürel ilişkilerimize de bir ayna tutacağına inandığını söyledi.

Sempozyuma ev sahipliği yapan ELTE Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Bartus da köklü bir ortak geçmişe sahip Türkler ile Macarların birbirlerini dost olarak gören iki halk olduğuna vurgu yaparak sempozyumda emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu.

Türk ve Macar kültürlerinin karşılıklı olarak tanıtımına ve iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin daha da pekiştirilmesine katkı sağlayan sempozyum, Türkiye’den ve Macaristan’dan katılan akademisyenlere plaketlerinin takdim edilmesiyle son buldu.