Haberler
26 Temmuz 2024“Türk Dünyası Düşünce Kuruluşları Forumu” TİKA’nın Destekleriyle İstanbul’da Düzenlendi
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteklediği “Türk Dünyası Düşünce Kuruluşları Forumu” İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde düzenlendi.
Diplomasi Vakfının, TİKA’nın desteği ve İstanbul Gelişim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlediği uluslararası foruma, Türk dünyasından düşünce kuruluşu temsilcileri ve uzmanlar katıldı.
Forumun Diplomasi Vakfı Direktörü Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin’in başkanlığını yaptığı “Türk Devletleri Teşkilatı’nın Bugünü ve Geleceği” başlıklı ilk oturumda, uzmanlar Türk devletlerinin işbirliği konusundaki düşüncelerini aktardı.
Uzun süredir Diplomasi Vakfı olarak forum üzerine çalışmalar yaptıklarını dile getiren Bilgin, Türk dünyasının her bir ülkesinin hürriyete kavuştuğu günlerin hayalinin uzun süre kurulduğunu, ulus ötesi bir organizasyon olan TDT ile bir teşkilatlanma sürecine girildiğini dile getirdi.
Şuşa’dan KKTC’nin tanınması adına önemli haberler bekleniyor
Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) Yönetim Kurulu Başkanı Aygün Attar, “Türk devletlerinin bir araya gelmesi, ortak zeminde buluşabilmesi, siyasi, kültürel diplomasi anlamında ortak faaliyetler gerçekleştirmesi büyük önem arz eder. Nahçıvan Anlaşması’yla başlayan bu yola emek veren herkese teşekkür ederim.” dedi.
Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenecek TDT Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’ne de değinen Attar, buradan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) TDT’ye üye olması ve diğer Türk devletleri tarafından tanınması adına önemli haberler beklediklerini aktardı.
Kazakistan Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Yerkin Tukumov, Türk devletlerinin ortak bir mirasa sahip olduğunu belirterek “Türkiye ile post-Sovyet ülkeleri arasında birçok ortak nokta, paylaşılan birçok ortak değer var. Hangi değerleri paylaştığımız üzerine düşünmemiz lazım. Birlikte nasıl bir gelecek inşa edeceğimizi düşünmemiz lazım.” diye konuştu.
Macaristan Avrupa ile Türk dünyası arasında köprü olabilir
Macaristan Ludovika Kamu Hizmetleri Üniversitesi Strateji ve Savunma Çalışmaları Enstitüsünden Dr. Zoltan Egeresi, “Macaristan olarak TDT’nin henüz gözlemci üyesiyiz, gurur duyuyor ve çok büyük olanak olarak görüyoruz. Macar diplomatlar, siyasiler, şirketler son dönemlerde TDT’ye ilgilerini artırdılar ve aktif olmaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Macaristan’ın AB üyesi bir ülke olarak burada kazandığı tecrübeyle TDT’ye katkı sağlayabileceğini dile getiren Egeresi, Macaristan’ın coğrafi olarak orta Avrupa’da yer almasının bir fırsat olduğunu ve Avrupa ile Türk dünyası arasında köprü olabileceğini söyledi.
Güney Kafkasya Araştırmaları Merkezinden Ferhad Memmedov, konsey ve teşkilat aşamalarını tamamlayan TDT’nin artık birlik haline gelmesi gerektiğini ve bu çerçevede 2040 Türk dünyası vizyonunu kabul ettiğini, teşkilattan birliğe geçmek için evrimsel bir sürece girdiğini söyledi.
Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Stratejik Çalışmalar Merkezinden Asan Kenzhebaevich Akhmatova, Karabağ zaferinden dolayı büyük mutluluk duyduklarını, birlik üyeleri arasında kan, dil ve kültür açısından birliktelik olduğunu kaydetti. Akhmatova, Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarının TDT için de tehlike arz ettiğini belirtti.
“Türk devletleri, KKTC için bir nefes”
Kıbrıs Akademisinden Prof. Dr. Ulvi Keser, “110 yıldır diplomasi masasında müzakere ile meşruiyetimizi ispat etmeye çalışıyoruz. 1974’e kadar silahlı mücadelenin içinde fiziki mevcudiyetimizi ispat etmeye çalışıyorduk. Bizi Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında kimse tanımıyor, hala bunun sıkıntısını çekiyoruz.” ifadelerini kullandı.
KKTC’nin çok büyük bir baskı altında olduğunu belirten Keser, Türkiye ve Türk dünyası olmadan KKTC’nin var olamayacağını dile getirdi.
Özbekistan Kalkınma Stratejisi Merkezi Direktörü Eldor Tulyakov, “Tüm üyelerin dış politika meselelerinde, bölgesel meselelerde, küresel meselelerde aktif olarak yer aldığını görüyoruz. TDT üyelerinin, diyelim ki Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının kabul edilmesinde birbirlerini aktif olarak desteklediklerini görüyoruz.” diye konuştu.
“Türk dünyası hayal değil”
Avrasya Araştırma Enstitüsü Direktörü Dr. Suat Beylur, son dönemde Türk devletlerinin birlikteliği konusunda önemli aşamaların kat edildiğini dile getirdi.
“Türk dünyası hayal değil.” diyen Beylur, çok büyük bir coğrafi alanda büyük bir nüfus ve zengin yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olan birlik üyelerinin, kurumsallaşma aşamasında sorunların bir an önce üstesinden gelmesi ve Türk birlikteliğini gelecek yüzyıla bırakmaması gerektiğini vurguladı.
Orta Asya Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nasuh Uslu, Batı dünyasının krizlerden kendi adına fayda devşirme ve kendisine uzak olacak bir şekilde yönetme düşüncesinin farklı uluslararası organizasyonların ortaya çıkmasına sebep olduğunu, fakat bu organizasyonların çözüme dair politikalar üretemediğini ifade etti.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Purtaş, Türk devletleri arasındaki iş birliğinin sorunların çözümü konusunda somut çıktılar sağladığını ve herkese kazandırdığını söyledi. Purtaş, “TDT’nin ortak dış politika izlemesi, teşkilatın siyasi nüfuzunu artıracak ve Türk dünyasının etkisini daha da genişletecektir.” dedi.
Son olarak söz alan Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Sarıkaya, TDT üyesi ülkeler arasında ilkelerde birlik temin edilmesi ve diplomasi dilinde müşterekliğin sağlanması gerektiğine işaret etti. Sarıkaya, “Bütünleşmeyi yaşayarak gözlemlemek gerekiyor ve bu noktada aydınlara büyük rol düşüyor.” ifadesini kullandı.
Sonraki Haber
TİKA’dan Arnavutluk’ta “15 Temmuz” Konulu Panel
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), 15 Temmuz Derneği, Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Türkiye Maarif Vakfı iş birliğinde, Arnavutluk’un İşkodra ve Tiran şehirlerinde “15 Temmuz Gecesi: Emperyalizmin Aparatı FETÖ’nün Hain Darbe Girişiminde Yaşananlar”...